Yeşil dağlar, ovalar içinde gözlerine baktım
Gün doğumunda Akdeniz suları gibi sakin
Onlarda sevgi şiirler ve türküleri okudum
Gün en mutlu anını yaşıyordu

Nerde bileceksin barış güvercinim
ben koca ormanda zaöli bir .inarim
Ben koca ormanda yaşlı bir çınarım
Kuşlar konunca çiçeğe durur dallarım
Gökyüzünün tüm yıldızları bizi kıskanır

Bakma öyle sevgi öksüzü bir çocuk gibi
Nerede bileceksin yalnızlığımı içimdeki ateşi
Harman yeri olduğunu her göçmen yüreğinin
Nerede bileceksin en güzel söylenmemiş söz
Şıkışıp kaldığını yüreklerimizde nerede bileceksin

Oturunca yanıma dostça baktım yüzüne
Yüzünde renk renk çiçekli tarlalar
Gülüşlerinde mis kokulu karanfiller gördüm
Dudaklarından uçan her sözcük
Gökyüzünde barışa kanat çırpan güvercinledi sanki

Tanırım sevgi arayan gözlerin ışıltısını
Düşmesin bakışların en derin su koyularının gölgesine
Kurutma sen bahçende açan gülü
Kıştan sıyrılıp gelen taze bir bahar sanki bakışın
Severim zorda anlatsam sonradan öğrendiğim bu dili

Anla yeni doğan günün yedi rengi var gülüşlerinde
Söyler misin gülüm kim yabancı değil
Kim misafir değil bu dünyada
Kim durdurabilmiş akan zamanı
Ve yakalayabilmiş sonsuzluğu
Her çiçekte yabancılığını değil
Barışa sevgiye tutkunluğunu gördüm

Geçtiğim her ormanda, dağda, ovada
Yaralı bir ceylan gibi duruşunu gördüm
Nereden başlar sevgi sözcüğü nerede biter
Anlıyor musun yüreğini yüreğimde gördüm

Dresden, 21.04.2004